- HOME PAGE
- PUBLICATIONS
- BULLETIN ARCHIVE
- Issue 73 Year: 2010
- Türkiye’de Üniversite: Dârülfünûn ve Edebiyat Fakültesi (1900-1923)
Türkiye’de Üniversite: Dârülfünûn ve Edebiyat Fakültesi (1900-1923)
Mustafa Selçuk
19 Temmuz 2010
Değerlendirme: Cumhur Ersin Adıgüzel
Mustafa Selçuk’un İstanbul Üniversitesi’nde tamamladığı “İstanbul Dârülfünûn Edebiyat Fakültesi (1900-1923)” başlıklı doktora tezi çerçevesinde İstanbul Dârülfünûn Edebiyat Fakültesi özelinde Türkiye’de üniversite mevzusu üzerine konuştuk. Tez, 23 yıllık süreçte (1900-1923) geçirdiği aşamalar, akademik kadroları, ders programları, öğrencileri ve bilimsel faaliyetleri bağlamında Türkiye’de ilk Dârülfünûn kurma teşebbüslerinden itibaren üniversitenin şubeleri arasında yer alan Edebiyat Fakültesi’nin Türk kültür ve eğitim hayatına katkılarını incelemektedir.
Genelde Türkiye’de üniversite özelde Dârülfünûn çalışmanın kaynakları üzerinde duran Selçuk’un başlıca kaynakları, Maârif-i Umûmiye Nezâreti ve bu nezarete bağlı olan Tedrisât-ı Âliye Dairesi kayıtları, Meclis-i Müderrisîn zabıtları, İradeler ve Dârülfünûn talebe rehberleridir. Bu kaynaklardan Tedrisât-ı Âliye kayıtları, bir hocanın göreve başlama tarihinden, verdiği dilekçelere kadar tüm evrakları ihtiva ettiğinden; Meclis-i Müderrisîn zabıtları fakülte hakkında alınan kararları gösterdiğinden; talebe rehberleri ise öğrenci hakkında oldukça zengin malzeme sunduğundan konu ile ilgili başlıca kaynakları teşkil etmektedir.
Dârülfünûn Edebiyat Fakültesi’nin eğitim-öğretim faaliyetleri, hocaları ve mezun olan öğrencileri üzerinde duran tez, fakültenin teşkilat yapısına ve çeşitli aralıklarla idarî işleyişindeki değişikliklere de yer vermektir. Diğer taraftan ilk kurulduğu dönemlerde Dârülfünûn’un pek de istikrarlı görünmeyen bir manzara çizdiğini ortaya koymakta ve bu durumun esasında sağlıklı işleyen bir ortaöğretim sisteminin bulunmayışından kaynaklandığını tespit etmektedir. Sonraki yıllarda, özellikle savaş yılları ve mütareke döneminde mezun sayısında önceki yıllara göre bariz düşüşler görülmüştür, hatta 1917 ve 1918’de Edebiyat Fakültesi hiç mezun verememiştir. Fakülte mezunları ise genellikle çeşitli devlet kademelerinde görev almaktaydı.
Daha önce üç yıl okunarak mezun olunan Edebiyat Fakültesi’nde eğitim 1902’de iki yıla indirilmiştir. Açık bir kayıt yoksa da ders programlarında yapılan değişiklik ve düzenlemeler 1908-1909’dan itibaren eğitimin üç yıla çıkarıldığına dair ipuçları vermektedir. 1910’lu yılların sonuna doğru M. Fuad Köprülü, Ziya Gökalp, M. Ali Aynî, İsmail Hakkı Uzunçarşılı gibi hocalar kadroya alınmıştır. Ayrıca bu dönemde bazı Alman hocalar da istihdam edilmişse de, hepsi iki yıl kadar sonra ülkelerine dönmüştür. Fakültenin eğitim ve işleyişinde Alman etkisi görülmektedir. Alman yüksek öğretim sisteminde uygulanan konferans sistemi, serbest defter, tatbikat şeklinde uygulamalar Edebiyat Fakültesi’nde de uygulanmıştır. Edebiyat Fakültesi 1915’te Felsefe, Edebiyat ve Tarih-Coğrafya olarak üç bölüme ayrılmıştır. İnâs Dârülfünûnu 1915’te açılmış ve 1919’da kapatılmış; 1919’dan 1922’ye kadar sabahtan öğlene kadar erkekler, öğleden sonra ise kızlar öğrenim görmüştür.
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO