- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 72 YIL: 2010
- Mesnevi'den
Mesnevi'den
Hayâl, güneş ve gölge...
Hayâl ettiğimiz şey, yani ruhumuzdaki hayâl, yok gibidir. Fakat sen, bütün cihanın halkını birer hayâl peşinde koşuyor bil. Bütün insanları, yürüyen, gezip dolaşan birer hayâl, birer gölge… İnsanların barışları da, savaşları da birer hayâlden doğmaktadır. Öğünmeleri ve unutmaları da… Velileri yoldan çıkaran, onlara tuzak olan o hayâller ise, Allah bahçelerindeki güzellerin, ay yüzlülerin akisleri...
Güneşin varlığına delil yine güneştir; yani güneş, kendi varlığını isbat etmektedir. Onun varlığına dair sana delil lazımsa, ondan yüz çevirme. Gölge de güneşin varlığına dair bir işaret verse de, güneş her ân can nûru bağışlar. “Ayın ikiye bölünmesi” mucizesi, güneş gibi apaçık kendini gösterirse, gölge sana, geceleyin anlatılan masal gibi uyku getirir.
Dünyada güneş gibi, insanı şaşırtan acaib bir şey yoktur. Fakat can güneşi, ondan daha çok şaşırtıcıdır. Çünkü dünyayı aydınlatılan güneş fanidir; can güneşi ise ebedi… Onda, “dün”, geçmiş zaman anlamı yoktur. Her ne kadar, bizim âlemimizde görünen güneş tek ise de, onun benzerini düşünmek, tasavvur etmek mümkündür. Fakat bu âlemin haricinde, ötelerde bulunan can güneşi eşsizdir; ne zihinde ne de madde âleminde onun benzeri yoktur. Can güneşi hayâle, zihne sığmaz ki onun misli tasavvur ve tahayyül edilebilsin.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ