KAM YUVARLAK MASA TOPLANTILARI

Frontiers in Islamic Finance: A Critical Perspective

Muhammed-Shahid Ebrahim

8 Temmuz 2011 Cuma 18:00 Salon: ZEYREK SALONU

KAM İktisat Konuşmaları’nın dördüncüsünde, İslami finans konusunda uzman isimlerden Bangor Business School’da öğretim üyesi olan Prof. Muhammed-Shahid Ebrahim, “Frontiers in Islamic Finance: A Critical Perspective” başlıklı bir konuşma gerçekleştirecektir. Toplantı dili İngilizcedir. 

Muhammed-Shahid Ebrahim is a Professor of Islamic Banking and Finance at the Bangor Business School. His broad area of interest is in financial development with a narrow focus on: (i) Asset Pricing and (ii)Financial Contracting, as applied to Islamic Banking and Finance, Corporate Finance, and Real Estate Finance. He has taught at the University of Nottingham, National University of Singapore, University of Brunei Darussalam, University of Illinois (Urbana-Champaign), Southern Illinois University (Carbondale), Northwestern University and University of Wisconsin (Madison). He has also worked as a financial analyst/planner with the United Bank of Kuwait and IDS-American Express. Shahid was a Research Fellow at the Oxford Centre for Islamic Studies and Harvard University Islamic Finance Program. He has been a recipient of the Harwood Memorial Real Estate scholarship. He has numerous publications in internationally refereed journals such as Journal of Banking and Finance, Journal of Economic Behavior and Organization, Journal of Economic Dynamics and Control, Real Estate Economics, Journal of Business Finance and Accounting. For more information see, http://www.bangor.ac.uk/business/staff/muhammed-shahid_ebrahim.php.en 

***

Muhammed-Shahid Ebrahim: ''İslami bir ekonomik düzeni tesis etmenin öncelikli yolu, helal bir sermaye yapısı kurabilmekten geçer.''

Değerlendirme:Melike Akkuş

Küresel Araştırmalar Merkezi Temmuz ayında İslâmî finans alanında saygın bir isim olan Bangor Business School öğretim üyesi Prof. Dr. Muhammed-Shahid Ebrahim’i ağırladı. Gerçekleştirilen toplantıda, “İslâmî finans” adı altında yapılan işlemlerin dayanak noktası olan “ribâ” kavramı üzerinde durularak özellikle İslâmî finansal enstrümanlarla alakalı tenkitler hakkında konuşuldu.

Ekonomik gelişmenin arkasında fon sahipleri ile fon kullanıcılarını başarılı bir şekilde biraraya getiren finansal kuruluşların yer aldığını, sağlam bir sermaye yapısı olmadan sağlam bir ekonomiden söz edilemeyeceğini söyleyen Prof. Shahid şöyle devam etti: İslâmî finans ya da ekonomi hakkındaki farklı yaklaşımlar, bazı temel tanımlar konusunda yapılan hatalardan kaynaklanmaktadır. Mesela ribâkavramını doğru bir şekilde tanımlamadan İslâmî ekonomi üzerine kafa yoramayız. İbn Manzur’un Lisânu’l-Arabsözlüğünde “toplama, artış, artışa neden olan her şey” diye nitelediği ribâkavramı birçok kişi tarafından farklı yorumlanmıştır. “Ribe’n-nesîe” ve “ribe’l-fadl” olmak üzere iki çeşidi bulunan ribâ, İslâmî finans açısından ayırt edici bir niteliğe sahip olması hasebiyle mühimdir.

Ribe’l-fadl parayla malın aynı anda teslim edildiği işlemlerde ortaya çıkar. Özellikle altın, gümüş, buğday, arpa, hurma ve tuzdan müteşekkil altı çeşit mal için kendi cinsiyle, eş zamanlı mübadele yapılması gerektiği hadislerde açıkça belirtilmiştir; yani altını satıp parasını sonra almak gibi bir uygulama İslâm’a uygun değildir. Mübadele temelli ekonomilerde kur’u tahmin etmek mümkün değildir, yani hangi ürünün hangi ürünle eşdeğer olacağı kestirilemez; bu sebeple parasal ekonomiler daha verimlidir. Takaslarda mutlaka bir taraf diğerine nazaran daha az kazanır ki bu da daha az kazanan kişiye ait mala çok kazanan tarafından el konması anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim ribâyı “malların haksız yere el değiştirmesi” olarak tanımlar. Mübadele ekonomilerinde de malların haksız yere el değiştirme potansiyeli olduğu için ribe’l-fadl yasaklanmıştır. Ribe’n-nesîe ise daha sonra inşa edilecek bir şeyin satılması gibi ertelenmiş mübadelelerde görülür. Ribe’n-nesîe de tıpkı ribe’l-fadl gibi malların haksız yere el değiştirmesine sebep olduğu için İslâm’a uygun değildir. Mesela enflasyonist bir ortamda herhangi bir projeye yatırım yapıldığında enflasyon faiz oranından yüksek çıkarsa yatırımcı (lender), faiz enflasyon oranından yüksekte kalırsa yatırım sahibi (borrower) zarar eder. Her iki durumda da biri sebepsiz yere bir diğerinin malına el koymuş olur ki bu da Kur’an-ı Kerim’de açıkça yasaklanmıştır. Öte yandan İslâm’da herhangi bir ticarete dâhil olan taraflar o ticaretten kaynaklanacak riski de eşit olarak paylaşmak durumundadır. Oysa murâbahatarzı finansman işlemlerinde finanse edilen mala ait yıpranma payı, yani risk, taraflar arasında eşit olarak paylaşılmaz. Ribâ özelliği taşıyan finansmanlar, zaman içinde fakir insanların ekonomik sistemin dışında kalmalarına sebep olmaları hasebiyle İslâmî sosyolojik sistem açısından da sakıncalıdır.

Ulema malları “ribevî” ve “gayriribevî” olarak ikiye ayırmıştır. Ribevî mallar, Hanbelilere ve Hanefilere göre ölçülebilen, tartılabilen, tek başına kıymeti mallardır. Şafiiler ve Malikiler ise, altın ve gümüş gibi kendinden menkul değeri olan malları ribevî kabul eder.

Ev, araç gibi mallar gayriribevî kabul edilir; bu sebeple İslâmî finans kuruluşları ya da katılım bankaları tarafından uygulanan konut finansmanı, araç finansmanı gibi işlemlere ulema tarafından cevaz verilmiştir. Ancak ribânın tanımı detaylı olarak gözden geçirildiğinde, risk taraflar arasında eşit olarak paylaşılmadığı için bu tip finansmanların da sakıncalı olduğu anlaşılacaktır.

Sonuç olarak, İslâmî bir ekonomik düzeni tesis etmenin öncelikli yolunun konvansiyonel piyasaya ait ürünleri İslâmî kurallara uygun olacak şekilde revize etmekten değil, helal bir sermaye yapısı kurabilmekten geçtiğini belirten Prof. Shahid, sadaka ve zekatın finansal bir enstrüman olarak ekonomik sisteme dâhil edilmesiyle hem sermaye yapısını güçlü ve sağlıklı kılmanın mümkün olacağını, hem de yoksulların finansal sistem dışında kalmasının engellenebileceğini ifade etti. Prof. Shahid’in açık ve etkili anlatımıyla renklenen toplantı katılımcıların sorularıyla devam etti.

 

Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)

Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)

Adres:Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: kam@bisav.org.tr

 

 

 

 

 

 

 

 

 

i.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.