KAM SEMPOZYUMLAR

Türk Dış Politikasında Dönüşüm: Ortadoğu, Batı ve Rusya ile İlişkiler Sempozyumu

15 Mayıs 2010 Cumartesi Salon: VEFA SALONU

Değerlendirme:Volkan Yahşi

Dış po­li­ti­ka­da son dö­nem­de ar­tan sü­rek­li­lik ve de­ği­şim tar­tış­ma­la­rı­nın, ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­ler ala­nın­dan çe­şit­li isim­ler ta­ra­fın­dan mer­cek al­tı­na alın­dı­ğı “Türk Dış Po­li­ti­ka­sın­da Dö­nü­şüm: Or­ta­do­ğu, Ba­tı ve Rus­ya ile İliş­ki­ler” baş­lık­lı sem­poz­yum, her bi­ri te­ma­tik ola­rak bö­lün­müş dört otu­rum­da ger­çek­leş­ti. KAM Ko­or­di­na­tö­rü Se­vinç Al­kan Öz­can’ın da­ha ön­ce­ki ça­lış­ma, sem­poz­yum ve fa­ali­yet­le­ri ta­nı­tı­cı ko­nuş­ma­sı­nın ar­dın­dan, Va­kıf Baş­ka­nı Mus­ta­fa Özel’in açı­lış ko­nuş­ma­sıy­la baş­la­yan sem­poz­yum otu­rum ko­nu­la­rı­na gö­re iler­le­di.

1. Otu­rum: Or­ta­do­ğu’da İyi Ni­yet­li Ta­raf­sız­lık­tan Ara­bu­lu­cu­lu­ğa
 
 
 
 
Sem­poz­yu­mun ilk ko­nuş­ma­cı­sı Doç. Dr. Ke­mal İnat, Tür­ki­ye-İran iliş­ki­le­rin­de re­ka­bet ve ça­tış­ma­dan uz­la­şı ve iş­bir­li­ği­ne ge­çi­şi, son on yıl­da eko­no­mi, gü­ven­lik ve si­ya­set alan­la­rın­da­ki ge­liş­me­le­re odak­la­na­rak ele al­dı. Os­man­lı-İran ara­sın­da hep bir re­ka­bet iliş­ki­si söz­ko­nu­su iken, son yıl­lar­da iki­li iliş­ki­ler­de ya­şa­nan dö­nü­şü­mü “Ye­ni Os­man­lı­cı­lı­ğın bir te­za­hü­rü” ola­rak oku­ma­nın çok ab­sürt ol­du­ğu­na dik­kat çek­ti. Ti­ca­ret hac­mi on yıl­da on ye­di kat art­mış, ener­ji (do­ğal­gaz) ve gü­ven­lik (PKK te­rö­rü) alan­la­rın­da iş­bir­li­ği­ne gi­dil­miş vs. ol­sa da İnat, iki­li iliş­ki­ler­de he­nüz kat edil­me­si ge­re­ken uzun bir me­sa­fe ol­du­ğu­nu vur­gu­la­dı.
Dr. Ali Bal­cı, Tür­ki­ye-İs­ra­il iliş­ki­le­ri­ni ta­rih­sel kar­şı­laş­tır­ma­lı bir ana­li­ze tâ­bi tu­ta­rak de­ği­şim ve sü­rek­li­lik un­sur­la­rı­nı or­ta­ya koy­du. İç po­li­ti­ka-dış po­li­ti­ka ay­rı­mı­nın hem kla­sik yak­la­şım hem de söz­ko­nu­su in­ce­le­me açı­sın­dan ye­ter­siz ve en­gel­le­yi­ci ol­du­ğu­nu be­lir­te­rek, Tür­ki­ye’de si­ya­sal İs­lâm’ın yük­se­li­şi­nin gü­ven­lik­leş­ti­ril­me­si üze­rin­den iki­li iliş­ki­le­rin iler­le­di­ği­ne dik­kat çek­ti. 1990’lar­da İs­ra­il’le iliş­ki­le­rin as­ke­rî-bü­rok­ra­tik eli­te ay­rı­ca­lık­lı bir ko­num ka­zan­dı­rır­ken, 2000’ler­de si­vil po­li­ti­ka­la­rın as­ke­rin ta­hak­kü­mü­nü azalt­tı­ğı­nı sa­vun­du. Öca­lan’ın ya­ka­lan­ma­sını, Mar­ma­ra Dep­re­mini, Türk dış po­li­ti­ka­sı­nın Av­ru­pa­lı­laş­ma­sını, kom­şu­lar­la iliş­ki­le­rin dü­zel­me­sini, İkin­ci İn­ti­fa­dayı ve eko­no­mik kri­zi, as­ke­rin gü­ven­lik­leş­tir­me si­ya­se­ti­ni za­yıf­la­tan ve si­vil si­ya­se­ti dev­re­ye so­kan un­sur­lar ola­rak ele al­dı.
Yrd. Doç. Me­sut Öz­can, Tür­ki­ye’nin Irak po­li­ti­ka­sı­nın me­sa­fe­li bir du­ruş­tan mü­da­hil ve fa­al bir po­li­ti­ka­ya dö­nü­şü­mü­nü üç dö­nem­de in­ce­le­di: 1999’da Öca­lan’ın ya­ka­lan­ma­sı, gü­ven­lik en­di­şe­si­nin azal­ma­sı ve AB aday­lı­ğı, Tür­ki­ye’nin kom­şu­la­rıy­la iyi iliş­ki­le­ri­nin önü­nü aç­tı. 2003’te 1 Mart Tez­ke­re­si’nin Mec­lis’ten geç­me­me­si, dış po­li­ti­ka­da de­mok­ra­tik ak­tör­le­rin et­kin­li­ği­ni ar­tır­dı. 2007-2008’de PKK’nın Dağ­lı­ca ve Ak­tü­tün ka­ra­kol­la­rı­na sal­dı­rı­la­rı kar­şı­sın­da Tür­ki­ye, bek­len­ti­nin ak­si­ne, Irak’la te­mas­la­rı­nı art­tır­dı. Öz­can, Tür­ki­ye’nin risk ala­rak ye­ni po­li­ti­ka­lar üret­ti­ği­ne ve kar­şı­lık­lı gü­ven için ye­ni bir dil in­şa et­ti­ği­ne vur­gu yap­tı. Ti­ca­rî iliş­ki­ler, dış yar­dım­lar ve med­ya üze­rin­den ar­tan et­ki­le­şim so­nu­cun­da Tür­ki­ye’nin, Irak si­ya­se­tin­de ak­tif­le­şir­ken, eko­no­mik fak­tör­le­rin de git­gi­de önem ka­zan­dı­ğı­na dik­kat çek­ti.
 
2. Otu­rum: Ba­tı’ya Rağ­men Ba­tı ile Bir­lik­te Ha­re­ket Et­mek
 
 
İkin­ci otu­ru­mun ilk ko­nuş­ma­cı­sı Doç. Dr. Ali Re­sul Usul, AB-Tür­ki­ye iliş­ki­le­ri­ni bir mo­dern­leş­me mo­de­li, de­mok­ra­tik­leş­me­nin par­ça­sı, eko­no­mik en­teg­ras­yon me­se­le­si, kim­lik so­ru­nu, Kıb­rıs me­se­le­si, ta­ri­hî ve coğ­ra­fî un­sur­lar gi­bi çe­şit­li bo­yut­lar­da ele al­dı. Ya­pı­sal dö­nü­şüm­le­ri an­la­mak için iliş­ki­le­ri dört saf­ha­da de­ğer­len­dir­dik­ten son­ra Usul, Ara­lık 2004’te­ki Brük­sel Zir­ve­si ile kar­şı­lık­lı di­ya­log baş­la­sa da AB ge­niş­le­me po­li­ti­ka­sı­nın de­ğiş­ti­ği­ne; mü­za­ke­re­le­rin ucu­nun açık ol­ma­sı, “özüm­se­me”nin ilk kez uy­gu­la­na­cak ol­ma­sı, ya­pı­sal dö­nü­şüm için ge­rek­li fi­nans­ma­nın gel­me­me­si ve Kıb­rıs me­se­le­si­nin AB-Tür­ki­ye iliş­ki­le­ri­nin gi­di­şa­tı­nı muğ­lak­laş­tır­dı­ğı­na dik­kat çek­ti.
Dr. He­lin Sa­rı Er­tem, Tür­ki­ye-ABD iliş­ki­le­rin­de 2000’li yıl­lar­da­ki de­ği­şi­mi Ku­zey Irak ve Kürt so­ru­nu üze­rin­den de­ğer­len­dir­di. Ku­zey Irak ve PKK, iki­li iliş­ki­le­ri teh­dit eden ve stra­te­jik or­tak­lı­ğın içi­ni bo­şal­ta­rak Ame­ri­kan kar­şıt­lı­ğı­nı kö­rük­le­yen un­sur­lar iken; PKK ile mü­ca­de­le­de et­kin iş­bir­li­ği­ne ge­çil­me­si ve Tür­ki­ye’nin Ku­zey Irak’la eko­no­mik ve ti­ca­rî iliş­ki­ler ge­liş­tir­me­si, za­man­la çı­kar­la­rın ve gü­ven­lik al­gı­la­rı­nın ör­tüş­me­si­ne yol aç­tı. ABD’nin, Ku­zey Irak’ta­ki is­tik­ra­rı ko­ru­ma ve İran’ın yük­se­len et­ki­si­ni fren­len­me ça­ba­sı Tür­ki­ye’ye olan ih­ti­ya­cı­nı ar­tır­dı. İş­te iç içe geç­miş bu eko­no­mik, si­ya­sal ve top­lum­sal ha­re­ket­li­lik, Er­tem’e gö­re, ABD-Tür­ki­ye iliş­ki­le­ri­ni Ku­zey Irak öze­lin­de olum­lu yön­de et­ki­le­di.
 
3.Otu­rum: Ta­ri­hi Mi­ras ve Ye­ni Ak­tör­ler Bağ­la­mın­da Türk Dış Po­li­ti­ka­sı
 
 
Yük­sek li­sans öğ­ren­ci­si Enes Tüz­gen, Türk dış po­li­ti­ka­sın­da­ki sü­rek­li­lik ve ko­puş un­sur­la­rı­nı Tur­gut Özal ve AK Par­ti’nin uy­gu­la­ma­la­rı­nı kar­şı­laş­tı­ra­rak ele al­dı: Özal So­ğuk Sa­vaş’ın, AK Par­ti ise 11 Ey­lül sal­dı­rı­la­rı­nın aka­bin­de Tür­ki­ye’nin po­tan­si­ye­li­ni ha­re­ke­te ge­çir­di. Özal’ın “köp­rü ül­ke” kav­ram­sal­laş­tır­ma­sı, Ah­met Da­vu­toğ­lu’nda “mer­kez ül­ke”ye dö­nüş­tü. Her iki­sin­de de mev­cut olan çok kim­lik­li söy­le­me, Da­vu­toğ­lu “me­de­ni­yet” kav­ra­mı­nı da ek­le­di. Çı­kar al­gı­la­rın­da ise fark­lı­lık­lar söz­ko­nu­su: Özal’ın dış po­li­ti­ka­sı eko­no­mi­ye en­deks­li, prag­ma­tik ve kâr-za­rar iliş­ki­si­ne da­ya­lıy­dı. AK Par­ti ise eko­no­mi­nin ya­nı sı­ra si­ya­sî, kül­tü­rel ve sos­yal iliş­ki­le­ri güç­len­dir­me­ye ça­lı­şı­yor; ka­zan-ka­zan stra­te­ji­si­ne da­ya­nı­yor; ba­rış ve den­ge po­li­ti­ka­sı iz­li­yor.
Yük­sek li­sans öğ­ren­ci­si Ez­gi Uzun, dev­let dı­şı ak­tör­ler­den Türk dü­şün­ce ku­ru­luş­la­rı­nın Tür­ki­ye-Er­me­nis­tan nor­mal­leş­me sü­re­cin­de oy­na­dık­la­rı rol­le­ri ele al­dı. Ba­ğım­sız uz­man­la­rın ve aka­de­mis­yen­le­rin, dü­şün­sel kay­nak­lar su­na­rak si­ya­sî gi­ri­şim­ci­lik ro­lüy­le po­li­ti­ka ya­pı­mı­na mü­da­hil ol­duk­la­rı­nı, at­mos­fer et­ki­si (ge­niş bir top­lum­sal et­ki) ya­ra­ta­rak kı­sa ve or­ta va­de­li gün­dem ve mik­ro po­li­ti­ka­lar üret­tik­le­ri­ni an­lat­tı. Ör­ne­ğin USAK Azer­bay­can’la üst dü­zey top­lan­tı ter­tip eder­ken; TE­SEV olum­suz imaj­la­rı yok et­mek, GPOT Er­me­nis­tan ba­sı­nın­da­ki olum­suz al­gı­yı kal­dır­mak için ça­lış­ma­lar ya­pı­yor. Di­ğer yan­dan bu ku­ru­luş­lar el­çi gö­re­vi gö­rü­yor; Er­me­ni yö­ne­ti­ci­ler­le şah­sî iliş­ki­ler ku­rup bil­gi alı­yor ve Türk hü­kü­me­ti­ne ile­ti­yor­lar. Ay­rı­ca si­vil top­lu­mu ve özel sek­tö­rü or­ga­ni­ze edi­yor­lar.
 
4. Otu­rum: Ya­kın­laş­ma-Uzak­laş­ma Sar­ka­cın­da Rus­ya ile İliş­ki­ler
 
 
 
Yrd. Doç. Vü­gar İma­nov, An­ka­ra-Mos­ko­va iliş­ki­le­rin­de ya­kın­laş­ma dö­nem­le­ri­ni mer­cek al­tı­na ala­rak ta­rih­sel bir kar­şı­laş­tır­ma yap­tı. İl­ki Na­pol­yon’un Mı­sır’ı iş­ga­li­ne kar­şı Os­man­lı’nın as­ke­rî yar­dım ta­le­biy­le, ikin­ci­si Meh­met Ali Pa­şa’nın iş­ga­li­ne kar­şı Hün­kar İs­ke­le­si An­laş­ma­sı’yla, üçün­cü­sü 1920’ler­de yi­ne bir as­ke­rî it­ti­fak­la ger­çek­le­şen bu ya­kın­laş­ma­la­rın or­tak özel­lik­le­ri, teh­di­de kar­şı as­ke­rî it­ti­fak ni­te­li­ğin­de ve kı­sa sü­re­li ol­ma­la­rı, ön­ce­sin­de ve­ya aka­bin­de sa­vaş­la­rın ya­şan­ma­sıy­dı. “So­ğuk Ba­rış” ola­rak da ad­lan­dı­rı­lan son ya­kın­laş­ma ise di­ğer­le­rin­den fark­lı: Ta­raf­la­rın ti­ca­ret ve ya­tı­rım­lar­la eko­no­mik ba­ğım­lı­lı­ğı art­tı; tu­rizm sa­ye­sin­de in­sa­nî te­mas­lar sık­laş­tı; ik­ti­dar­da­ki ye­ni hü­kü­met­ler si­ya­sî di­ya­lo­ğu ar­tır­dı... İma­nov, 1933’te Sov­yet He­ye­ti’nin İs­tan­bul’da kar­şı­lan­ma gö­rün­tü­le­ri­ni içe­ren bir bel­ge­sel gös­te­ri­miy­le su­nu­mu­nu ta­mam­la­dı.
Yrd. Doç. Gül­ja­nat Kur­man­ga­li­ye­va Er­ci­la­sun, An­ka­ra ile Mos­ko­va’nın Or­ta As­ya po­li­ti­ka­la­rı­nı kar­şı­laş­tır­dı. Tür­ki­ye’nin Or­ta As­ya’yla iliş­ki­si 1991’de ro­man­tik bir ya­kın­laş­ma sü­re­ciy­le baş­lar­ken, Rus­lar 18.-19. yüz­yıl­dan iti­ba­ren böl­ge­de hâ­ki­mi­yet kur­du. Tür­ki­ye’nin böl­gey­le iliş­ki­si da­ha zi­ya­de kar­deş­lik vur­gu­su­na, İpek Yo­lu’nun can­lan­dı­rıl­ma­sı­na, pi­ya­sa eko­no­mi­si­ne ge­çi­şe, de­mir­yo­lu­na ve te­le­viz­yon di­zi­le­ri­ne da­ya­nır­ken; Rus­ya hâ­li­ha­zır­da böl­ge­de si­ya­sî, eko­no­mik ve kül­tü­rel açı­dan ol­duk­ça et­kin. Me­se­la Tür­ki­ye’nin ti­ca­ret hac­mi 4 mil­yar do­lar­ken, Rus­ya’nın­ki 17 mil­yar do­lar. Er­ci­la­sun, Tür­ki­ye’nin imaj ça­lış­ma­sıy­la, de­mir­yo­lu ağı­nı ge­liş­ti­re­rek, uçak bi­let­le­ri­ni ucuz­la­ta­rak, okul­lar aça­rak, doğ­ru­dan gün­lük bil­gi akı­şı­nı sağ­la­ya­rak böl­gey­le iliş­ki­le­ri­ni ge­liş­ti­re­bi­le­ce­ği­ni söz­le­ri­ne ek­le­di.
Sem­poz­yu­mun son ko­nuş­ma­cı­sı Doç. Dr. Ali Fa­ik De­mir, An­ka­ra’nın Gü­ney Kaf­kas­ya po­li­ti­ka­la­rı­nı ele al­dı. Kaf­kas­ya’da­ki şe­hir­le­rin ad­la­rı­nı da­hi te­laf­fuz ede­me­di­ği­miz, din­le­ri ve et­nik kö­ken­le­ri hat­ta Ka­ra­bağ so­ru­nu­nu bi­le tam ola­rak bil­me­di­ği­miz ger­çe­ğiy­le sö­ze baş­la­dı. Er­me­nis­tan ko­nu­sun­da uzun va­de­li çö­züm­ler aran­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni ve an­cak halk­lar an­laş­tı­ğın­da so­run­la­rın to­le­re edi­le­bi­le­ce­ği­ni söy­le­di. Tür­ki­ye-Kaf­kas­ya iliş­ki­le­ri­ni dört dö­nem al­tın­da in­ce­le­dik­ten son­ra “Rus­ya Ab­haz­ya’nın ba­ğım­sız­lı­ğı­nı des­tek­ler­ken Çe­çen­le­rin­ki­ni ne­den des­tek­le­mi­yor?”, “Kaf­kas­ya’da ba­rış müm­kün mü?”, “Pet­rol şir­ket­le­ri ba­rış is­ti­yor mu?”, “Oto­ri­ter li­der­ler ba­rı­şı mı, kor­ku­yu mu ter­cih eder?” gi­bi çar­pı­cı ba­zı so­ru­lar so­ran De­mir, “Ba­rış­çı sa­vaş­la­ra ih­ti­ya­cı­mız var” di­ye­rek son nok­ta­yı koy­du.
Sem­poz­yu­mun so­nun­da Mu­zaf­fer Şe­nel ve Me­sut Öz­can, Türk dış po­li­ti­ka­sın­da­ki umut ve­ri­ci dö­nü­şü­mün ka­lı­cı ol­ma­sı­nı te­men­ni ede­rek otu­rum­lar­la il­gi­li ge­nel bir de­ğer­len­dir­me yap­tı­lar. 
 
 
Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)

Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)

Adres:Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: kam@bisav.org.tr

İLGİLİ SEMPOZYUMLAR

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.