Türkiye Mimarlığı: Türkiye’de Mimarlığı Kimlik Bağlamında Tartışmak

Uğur Tanyeli

16 Aralık 2009
De­ğer­len­dir­me: Feyza Köse
 
1870’den bu­gü­ne mi­ma­ri­de kim­lik tar­tış­ma­sı­nı de­ğer­len­di­ren Yıl­dız Tek­nik Üni­ver­si­te­si Mi­mar­lık Bö­lü­mü ho­ca­la­rın­dan Prof. Dr. Uğur Tan­ye­li, mi­mar­lı­ğa iliş­kin ye­ni bir tar­tış­ma ala­nı or­ta­ya koy­du. Ge­le­nek­sel dün­ya­da­ki ai­di­yet kav­ra­mı­na ve mo­der­ni­te ile in­şa olu­nan kim­lik kav­ra­mı­na açık­lık ge­ti­re­rek, Tür­ki­ye mi­mar­lı­ğın­da bu tar­tış­ma­nın han­gi ze­min­de ve na­sıl or­ta­ya çık­tı­ğı­nı, mi­mar­lı­ğa form ola­rak ne za­man ve han­gi bi­çim­ler­de yan­sı­dı­ğı­nı gör­sel su­num­lar­la ör­nek­len­di­re­rek de­ğer­len­di­ren Uğur Tan­ye­li, ken­di po­zis­yo­nu­nu da Hint­li Sos­yal Bi­lim­ci Ho­mi Bhab­ha’nın kim­lik ta­nı­mı­nı re­fe­rans ala­rak tar­tış­ma­ya aç­tı.
Mi­mar­lık­ta kim­lik ko­nu­su­nun bü­tün top­lum­la­ra ve bü­tün çağ­la­ra ya­yı­lan bir yö­nü ol­du­ğu fik­ri hâ­kim ol­sa da, Tan­ye­li’ye gö­re mo­der­ni­te ile or­ta­ya çı­kan kim­lik tar­tış­ma­sı bağ­la­mın­da de­ğer­len­di­ril­me­li­dir. Mo­dern ön­ce­si dö­nem­de in­san­la­rın bu­lun­duk­la­rı yer­de ken­di­le­ri­ni ait his­set­tik­le­ri top­lum­sal ve kül­tü­rel bü­tün­ler ol­du­ğu­nu ve bu ya­pı­la­rın kim­lik ola­rak ifa­de edil­me­di­ği­ni be­lir­ten Tan­ye­li, bir mi­mar­lık ta­rih­çi­si ola­rak -sos­yal bi­lim­ci ol­ma­dı­ğı­nı da be­lir­te­rek- “ai­di­yet ya­pı­la­rı” ve “kim­lik ya­pı­la­rı” baş­lı­ğı al­tın­da yap­tı­ğı iki fark­lı ta­nım ile ko­nu­yu açık­la­dı.
Ai­di­yet, ki­şi­nin ge­le­nek­sel dün­ya­da ne­re­ye ait ol­du­ğu ko­nu­sun­da kuş­ku duy­ma­dan, han­gi top­lum­sal ve kül­tü­rel bü­tü­ne ait ol­du­ğu­nu tar­tış­mak­sı­zın bil­me hâ­li­dir. Ge­me­ins­chaft tü­rü ör­güt­len­me olan bu top­lum­sal ce­ma­at­çi ya­pı­ya dâ­hil ol­du­ğu­nu­zu fark et­ti­ği­niz an­dan iti­ba­ren ai­di­yet so­ru­nu­nun dı­şın­da ka­lır­sı­nız. Bu ya­pı için­de ne­re­ye ait ol­du­ğu­nu­zu ka­rar ve­re­me­me gi­bi bir du­rum söz ko­nu­su ol­ma­dı­ğı gi­bi, si­zin dı­şı­nız­da ta­nım­la­nan bu du­rum­da “ben ki­mim” so­ru­su­na da im­kân yok­tur. Me­se­la Os­man­lı dün­ya­sın­da bir Boş­nak, Rum ya da Ar­na­vut ço­cu­ğu dev­şi­ri­le­rek yir­mi yıl son­ra ve­zir-i a‘zam­lı­ğa ata­na­bi­lir ve bu, onun için trav­ma­tik bir du­rum oluş­tur­maz. Tan­ye­li, en azın­dan ka­mu­sal alan­da böy­le bir so­ru­nun ol­du­ğu­na da­ir gü­nü­mü­ze ula­şan bir bel­ge­ye rast­la­ma­dı­ğı­nı ifa­de et­ti.
Bu ge­me­ins­chaft tü­rü ör­güt­len­me bi­çi­mi çö­zül­me­ye baş­la­dı­ğın­da; ya­ni “ben ki­mim” so­ru­su so­rul­ma­ya baş­lan­dı­ğı an­dan iti­ba­ren kim­lik tar­tış­ma­sı gün­de­me ge­lir. Ki­şi­nin -nes­ne gi­bi- ne­re­ye ait ol­du­ğu­nu ya da ne­re­ye ait ol­ma­dı­ğı­nı gör­me du­ru­mu kim­lik ya­pı­la­rı­nın in­şa olun­ma­sıy­la or­ta­ya çı­kı­yor. Baş­ka bir ze­min­de olu­şan kim­lik ya­pı­la­rı ai­di­yet ya­pı­la­rı­nın ye­ri­ni ala­rak mo­der­ni­te­nin “ben” ta­nı­mı­nı in­şa eder. Çe­şit­li kül­tür alan­la­rın­da, eği­tim­de, mi­mar­lık­ta, ede­bi­yat­ta, gün­de­lik ya­şam­da ve inanç­la­rı­mı­zın için­de her de­fa­sın­da bu tar­tış­ma üze­rin­den kim­li­ği ve kim­lik­le­ri ye­ni­den üre­tir hâ­le ge­li­riz.
Os­man­lı dün­ya­sın­da kim­lik tar­tış­ma­sı ne za­man or­ta­ya çık­tıy­sa mi­mar­lık­ta da o za­man or­ta­ya çık­mış­tır. Bu tar­tış­ma­nın mi­mar­lık ala­nın­da tes­pit edil­di­ği ilk me­tin Ha­lil Et­hem ve bir grup mi­ma­rın ha­zır­la­dı­ğı için­de Os­man­lı mi­mar­lı­ğı­na iliş­kin açık­la­ma­la­rın ol­du­ğu ve Os­man­lı­ya ait bir grup ya­pı­nın rö­lö­ve­le­ri­nin çi­zi­li ol­du­ğu 1871 ta­rih­li Usûl-i Mi­ma­rî-i Os­ma­nî ad­lı ki­tap­tır. Ki­ta­bın ba­şın­da Os­man­lı mi­mar­lı­ğı ile il­gi­li tar­tış­ma oluş­tu­ra­cak çe­şit­li ar­gü­man­lar yer al­mak­ta­dır. Ki­tap­ta Ha­lil Et­hem, II­I. Se­lim dö­ne­min­den iti­ba­ren ya­ban­cı mi­mar­la­rı içi­mi­ze sok­tu­ğu­mu­zu ve on­la­rın es­te­tik zevk­le­ri­ne gö­re bi­na­lar yap­tı­ğı­mı­zı, ken­di mi­ma­rî alt ya­pı­mı­zı kay­bet­ti­ği­mi­ze da­ir ifa­de­ler kul­lan­mış­tır. Ay­rı­ca Er­me­ni mi­mar­la­rın Os­man­lı mi­mar­lı­ğı­na va­kıf ol­ma­dık­la­rı için Os­man­lı mi­mar­lı­ğı­nın bo­zul­ma­sın­da rol oy­na­dık­la­rı­nı ifa­de eden açık­la­ma­lar mev­cut­tur. Ki­tap­ta Er­me­ni mi­mar­la­rın ­da yer al­ma­sı bu dü­şün­ce­yi çok çe­liş­ki­li bir ye­re otur­tur. Os­man­lı’nın he­men her dö­ne­min­de var olan ya­ban­cı mi­mar­lar ya da Er­me­ni mi­mar­la­rın bu dö­nem­den son­ra bir so­run ve bo­zul­ma ola­rak gö­rül­me­si ki­tap için­de bir kim­lik tar­tış­ma­sı ola­rak kar­şı­mı­za çı­kar. Bu tar­tış­ma ben ve öte­ki ya­rıl­ma­sı­na işa­ret eden bir ze­min de mey­da­na ge­ti­rir. Me­tin­de bir grup mi­mar ar­tık öte­ki ola­rak ni­te­len­dir­mek­te­dir. Bu öte­ki mi­mar­lar or­ta­ya koy­duk­la­rı mi­ma­riy­le Os­man­lı mi­mar­lı­ğı­nı bo­zar­ken, di­ğer ta­raf­tan bu tar­tış­ma için­de Os­man­lı kim­li­ği ve Os­man­lı mi­mar­lı­ğı da in­şa et­miş­ler­dir. Bu du­rum­da “bo­zu­lan ne?” so­ru­su­na bo­zan üze­rin­den bir ta­rif ya­pıl­dı­ğı­nı ifa­de edi­yor Tan­ye­li.
Usul-i Mi­ma­rî-i Os­ma­nî uzun yıl­lar bo­yun­ca kul­la­nı­la­cak olan Tür­ki­ye’de­ki ulu­sal­cı di­lin bü­tün ve­ri­le­ri­ni ve ulu­sal­cı bi­çim­le­rin mi­ma­rî kö­ke­ni­ni de içer­mek­te­dir. Son­ra­ki dö­nem­ler­de ulu­sal­cı tar­tış­ma üze­rin­den mi­mar­lık üre­ten­ler, ulu­sal­cı üs­lup­ta mi­mar­lık üre­te­bil­mek için ge­rek­li olan ön­ce­ki dö­nem­ler­de ya­pıl­mış ta­rih­sel mi­ma­rî bi­çi­min mal­ze­me­si­ni, bü­yük öl­çü­de, bu ki­tap­ta­ki çi­zim­ler­den al­mış­lar­dır. Mi­mar­lık öze­lin­de ilk kim­lik tar­tış­ma­sı 1870’de Ha­lil Et­hem’in bu met­ni ile baş­la­mış ol­sa da bu dö­nem­de­ki pek çok mi­mar Er­me­ni ya da Av­ru­pa­lı ya­ban­cı mi­mar­lar ol­du­ğun­dan bu di­lin mi­ma­ri­ye yan­sı­ması ay­nı dö­nem­de ol­ma­mış­tır. An­cak Türk­ler mi­mar­lık eği­ti­mi alıp ya­pı üret­me­ye baş­la­dı­ğın­da, in­şa et­tik­le­ri ya­pı­la­rın mi­ma­rî bi­çi­min­de ulu­sal­cı an­la­yı­şın form­la­rı­nı gör­me­ye baş­la­rız.
Tan­ye­li su­nu­mun de­va­mın­da ya­pı gör­sel­le­ri üze­rin­den kro­no­lo­jik bir de­ğer­len­dir­me sun­du. Bi­rin­ci Ulu­sal Mi­mar­lık, İkin­ci Ulu­sal Mi­mar­lık ve bu iki dö­nem ara­sın­da ya­pı­lan ya­pı­la­rı ör­nek­ler üze­rin­den açık­la­dı. Ya­pı­la­rın es­te­tik bi­çim özel­lik­le­ri, bi­çim­le­ri üze­rin­den do­la­yım­la­nan an­lam­la­rı, mi­ma­rı, mi­ma­rı­nın yap­tı­ğı ya­pı üze­rin­den söy­le­dik­le­ri, mi­mar­lık ta­ri­hi sı­nıf­lan­dır­ma­sın­da ko­num­la­nan yer­le­ri öze­lin­de de­ğer­len­dir­di. Tan­ye­li, kim­lik tar­tış­ma­la­rın­dan ha­re­ket­le ya­pı­lan­la­rın, ay­rı­ca in­şa edil­mek ve top­lu­ma zor­la ka­bul et­ti­ril­mek is­te­nen kül­tü­rel bir ik­ti­da­rın da yan­sı­ma­la­rı ol­du­ğu­na dik­kat çek­ti. Son ola­rak kim­lik kay­gı­sı ta­şı­mak­sı­zın baş­ka kav­ram­sal kay­gı­lar­la ya­pı­lan mi­ma­rî ör­nek­ler üze­rin­den su­nu­mu­nu ta­mam­la­dı.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.