- ANA SAYFA
- ARAŞTIRMA MERKEZLERİ
- TAM
- Osmanlı Devleti’nde Darüssaade Ağaları
TAM YUVARLAK MASA TOPLANTILARI
Osmanlı Devleti’nde Darüssaade Ağaları
Yıldız Yılmaz Karakoç
28 Ağustos 2006 Pazartesi 18:00 Salon: ŞAKİR KOCABAŞ SALONU
Ağustos Ayı Tez-Makale Sunumlarında Yıldız Yılmaz Karakoç ile Osmanlı Devleti’nde Darüssaade Ağalarının* rolü üzerine tartışacağız.
* “Palace Politics and the Rise of the Chief Black Eunuch in the Ottoman Empire (Saray Politikaları ve Darüssaade Ağasının Osmanlı İmparatorluğu’nda Yükselişi). Boğaziçi Üniversitesi, Tarih Bölümü Tezi, 2006.
--------
Saray Politikaları ve Darüssaade Ağasının Osmanlı İmparatorluğu’nda Yükselişi
ÖZET
Bu çalışma darüssaade ağasının önemli bir harem figürü olarak ortaya çıkışını Osmanlı devletinin ve sarayının Süleyman sonrası dönemde geçirdiği dönüşüm bağlamında inceler. Bir yandan hanedan ailesinin Topkapı Sarayı’na yerleşmesiyle saray sakinleri ve personel sayısının artması, diğer taraftan sultanın ve hanedanın diğer üyelerinin yeni hamilik ağları yaratmak istemeleriyle sarayda yeni bir kurumun oluşumuna neden olduğunu tartışırken; bu durumun siyah hadımlara hatırı sayılır bir güç ve nüfuz kullanmaları için uygun bir ortam hazırladığını iddia eder. Bununla birlikte, darüssaade ağasının yükselişi pürüzsüz bir süreç değildi. Aksine, bu yükseliş darüssaade ağaları ve harem de dahil sarayın tüm idaresinden sorumlu olan beyaz hadım ağalar, babüssaade ağaları, arasında güç mücadelelerine neden olmuştu.
Bu çalışma darüssaade ağalığının kurumsallaşmasından sonra baş hadım ağalarının Osmanlı politikalarında oynadıkları önemli rolleri, esas itibariyle çağdaş kroniklere ve seçilmiş arşiv belgelerine dayanarak tartışır. Darüssaade ağalarının nasıl büyük güç ve nüfuz kazandıklarını izah etmek için, baş hadım ağalarının kariyer süreçlerini saraya girmelerinden görevden alınmalarına veya emekli olmalarına kadar değerlendiren kısa bir araştırma sunar. Ayrıca siyah hadımların sarayda yaşadıkları mekanları ve saray törenlerinde oynadıkları rolleri tartışır.
Son olarak, bu çalışma köle, siyah ve hadım olan darüssaade ağalarının güçlü saray yetkilileri olarak Osmanlı toplumunda nasıl algılandığıyla ilgilenir. Bu bağlamda bu çalışma bir taraftan hadım ağaların toplum tarafından algılanışının, diğer taraftan siyah ve beyaz hadım ağalar arasındaki güç mücadelesinin, bu ağaların tâbileri tarafından yazılan bir dizi metne nasıl yansıdığını sorgular. Özellikle Mustafa Âlî’nin Hâlâtü’l- Kâhire adlı eserini, bu güçlü ağaları ziyadesiyle eleştiren ve toplumun siyahlar hakkındaki olumsuz stereotipini kullanarak ağaların statüsünü zayıflatmaya çalışan bir metin olarak analiz ederken, Etiyopyalıların iyi niteliklerini yüceltmek için yazılan eserleri darüssaade ağalarının kendilerine yöneltilen eleştirilere cevap verme çabaları olarak değerlendirir.
Bu programın, BSV Bülten'in 61. sayısı 50-52 sayfaları arasında yayınlanan, değerlendirme metnini okumak için tıklayınız...
|
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ